19 Kasım 2010 Cuma

Hastalıklı Aşk Üçgeni Vol-6

tabu: hazır mısın seni gidi küçük maceraperest :D
minik: meğer dünden hazırmışım :D eee nereye gidiyoruz???
 
Karadeniz bölgesinde,deniz kenarı bir yere...hımmm Çorum diyelim :P Benim arkadaşım orda öğrenci,henüz birinci sınıfta olduğu için ben bize kalacak yer ayarlayıp ayarlayamayacağı konusunda tereddüt ederken,zırrr bir telefon,cici(o arkadaşımın adı olsun),herşeyi ayarladım geli :D geliyoruz yoldayız bile deli...
 
Tabu yol boyunca diken üstündeydi,sanki çorumu geçip trabzona varıcaz,illaki indirirler dimi,yok aman beyfendi benimle ilgli ilk defa sorumluluk aldıya panik halinde ineceğimiz durağı takipteydi...
 
Kendimiz doğru yerde inmeyi başardık ama tabu cüzdanını otobüste unuttu!cüzdan trabzona kadar gitti,ertesi gün çoruma geri geldi:D kimlikleri kurtardık..Neyseki parasıda cebindeydi,yaşadığımız panikde kaçamak gezimizin en heyecanlı kısımlarından biriydi....
 
Bizi orda cicinin o zamanki sevgili adayı karşıladı...Gece  yarısını geçmişti...
 
O saatte hiç tanımadığımız birinin peşine düşüp evine gittik...İçimde hiçbir korku yoktu,tabu yanımdaydı,ne olabilirdiki....Evde ciciyi görünce gerildiğimi ama o an rahatladığımı hissettim....
 
Saat bayağı geç olduğu için hemen yatmaya karar verdik...Çocuk bize kendi odasını verdi..Tek yatak mı olsun diye ciciyle aralarında konuşup,şehirler arası yolculuk yapma cesaretimizden dolayı tek yatak açmaya karar vermişler..Ne ilğinç :D En eski arkadaşım ilk defa yıktığım bir tabuya şahit oldu ve hiçde beklediğim tepkiyi vermedi...
 
Başkasının yatağında,bildiğim bir kokuya sarılarak(sığınarak) uyudum...
Yorucu bir sabaha uyandık...

11 Kasım 2010 Perşembe

Hastalıklı Aşk Üçgeni Vol-5

*Macera*
Yurtta kalmak çok sıkıcı hale gelmişti,en iyi arkadaşlarım mezun olup gitmişti...Her fırsatta tabularda kalıyordum ama yurtta kalmak zorunda olduğum haftanın birkaç gününde çok sıkılıyordum...Eskiden yurdun kalabalığı bana iyi gelirdi,sonradan olaya sırf gürültü olarak bakmaya başlamıştım...Zilli'de evde kalıyordu ve bana onun yanına taşınmam için baskı yapmaktan yorulmuştu...Ailemin ekonomik durumu hiç iyi değildi,eve çıkmam mümkün değildi...

Annemler boşandığında 10 yaşımdaydım...Pederle 10-12 yıl hiç görüşmedim...Hep annem kardeşin için onla görüştü,ya da benimiçin ondan para istedi...Şerefsiz onca yıl beş kuruş nafaka vermedi...Annem asgari ücretle çalışıyordu...Ben burslarla kendime yetmeye çalışıyordum,çok sıkıştığımda tabuda destek oluyordu...Bu durumda yurtta çok sıkılıyorum deyip eve çıkmayı istemek şımarıklık olurdu...Yapamazdım,yapmadım....

Ama 3. sınıftaydım,derslerim çok ağırdı...Çok ama çok bunalmıştım....Tabu sürekli bir yerlere kaçalım,1-2 gün gezeriz diyordu.Ama ben cesaret edemiyordum...Gezinin bütün maddi yükünü ona yıkmakta istemiyordum...Ama asıl nedeni cesaret edemememdi...Birde annem aradığında yalan söylemek istemiyordum...
Dersten bayık bir halde çıktım,kapıda tabuyla karşılaştım...
minik: Hani hep diyorsun ya gidelim diye,hadi gidelim!
tabu: miniğim nereye gidelim,ne...,nasıl...sen ciddi misin,...yani emin misin....bak vazgeçeceksen şimdi geç derse geç kalmayım....
minik: ya eminim nolur biryerlere gidelim,ben çok bunaldım,kafayı yiycem...
tabu: (acayip gaza gelmiş,heycanlanmış birşekilde)peki nereye gidelim?
minik: !!! onca zaman bana gidelim derken aklında biryer yok muydu!!!
tabu: ııııı yoktu miniğim,gelmeyeceğini biliyordum...düşünmedim....neyse tamam nereye gitmek istersin?
minik: amasra,beypazarı,izmir tarafları,antalya taraflarıda olabilir,yada karadeniz ....bilmiyorum...
tabu: neyse şimdi yurda git,çantanı hazırla,bu arada bir harita filan bul,bi yer seç,ben bir saate gelir seni alırım...
minik: tamam,aayyyşşşş çok heycanlıııııı.....

Yurda hiç bu kadar hızlı varmamıştım...Hemen kızları topladım başıma,olayı anlattım,onlarda heyecanlandı...


Dur gitme,yok şöyle olur,yok böyle olur diyerek büsürü kötü senaryo yazanlar oldu,onları aylardır bunları düşünerek gitmiyorum ama artık düşünmüyorum riskleri alıyorum diyerek susturdum...Annen duyarsa üzülür diyenler oldu,duymamasını sağlayacağım,sizde yardım edeceksiniz dedim,sonra;
İçlerinden en cesuruna yurt kimliğimi verdim,iki gece benim yerime imza atabileceğini söyledi....Sanki herşeyi düşünmüş,planlamış gibi rahatlamıştım...
Beni öyle heycanlı görmek kızlarında  hoşlarına gitmişti...Birlikte nereye gidebiliriz diye düşündük...Büsürü yer saydılar bana...Güzel tavsiyelerde bulundular...Tabu dediği gibi bir saat sonra geldi(genelde hep geç kalır),kızlarla sarıldık,kocaman birsevgi yumağı olduk...İçlerinden ağlayanlar bile oldu :P Dua edinde başımabiriş gelmesin diyerek çıktım,sırtımda küçük bir sırt çantasıyla....
tabu: hazır mısın seni gidi küçük maceraperest :D
minik: meğer dünden hazırmışım :D eee nereye gidiyoruz???

9 Kasım 2010 Salı

Hastalıklı Aşk Üçgeni Vol-4

*Öfke Patlaması*

Kendi kendime konuşup rahatlamaya,mantıklı düşünmeye çalışıyordum..."Bal nerdesin,sana ihtiyacım var,yine bok gibi kaldım ortada..."
tabu:miniğim n'olur fevri karar verme,bir suçum yok,sarhoştum....Tamam suçluyum,özür dilerim,bu son hatam olacak,ama nolur düşün,hemen karar verme...Beni birkez daha affet...

"Biliyordum diyeceksin,yine sıkıştığında beni düşündün sadece,mutluyken beni düşünmüyorsun diyeceksin,ama lütfen beni al burdan,....neden susmuyo bu adam,sustur onu,duymak istemiyorum,Bal...lütfen nerdesin...Bağır,çağır,kız,ama bana yardım et,yine oluyor,yine kendimi kaybediyorum...."


Gözüm yatağın kenarındaki hediye kutusuna ilişti...Koliyi henüz atmamıştı...Her köşesinde benimolduğum bu odada bana bunu nasıl yaparsın!!!!Yerimden fırladım...Önce kutuyu parçaladım...Sonra kalpleri...Resim çerçevesini duvara fırlattım,kırıldı...Bir yandanda bunların hiçbirini haketmiyorsun diye bağırıyordum...Elime geçen herşeyi parçaladım,sonra ağladım...ağladım...

Çok sonraları kendime geldim,son bir ayda hazırladığım herşeyi yok etmiştim....Yine çıkıp gitmeme izin vermedi,kaldım...

Sakinleştiğimde dışarı çıktık...Bizi sorgulayan gözlere aldırmadan herzamanki simitçiye gittik,ben kırıklarıma aldırmadan ona ve ilişkiye sahip çıktım...Neden mi...Bilmiyorum...

İçim kan ağlıyordu,yine aynı şey oldu diyordum,ama birkaçhafta sonra sanki başkasının başından geçen sıradan bir olay gibi,unuttum....Düşünüp tekrar tekrar kanatmadım kendimi...Yaralarımı balın sarmasını beklemedim...

Sadece unuttum...Unutmak istedim...Ama kez son dedim....

Radyoda dinlediğim kötü bir şarkıydı...Şarkı bitti,ama ben kanalı değiştirmedim....

Hastalıklı Aşk Üçgeni Vol-3

Süt herzamnki sakin ses tonuyla,ama acıyan bakışlarla anlatmaya başladı...

Ahhh ne berbat bir hafızam var,bugünlerde herşeyi unutuyorum,o kadar allayıp pullayıp hazırladığım yılbaşı paketini tabuya veriş anımı merak etmiyor musunuz?O anı videoya kaydettik,burda paylaşabilmeyi isterdim ;)

Kutudan çıkan ilk hediye benim dün yazmayı unuttuğum komik çoraplardı...Delik deşik olana kadar giydik o çorapları...
Ben kayıttaydım...Her bir hediyeyi tek tek çıkartıp,amanda aman sevgilim bana ne almış,agucuk gugucuklarını sevgiyle kaydettim...Her çıkan hediyeden sonra kocaman bir öpücük aldım...
Hediyeler bitti,kayıt bitti...Bir kez kaydı birlikte izledik...Benim için son oldu...Daha sonra kendi izledimi bilmiyorum....

süt:sakin ol minik,çok önemli bişey yok..

minik: ya nası sakin oluyum,bu kapıya noldu..

süt: tabu gelince anlatacak...

minik: nerde şimdi,hangi hastahanede? (salya sümük ağlıyorum bi yandan)

süt: ya yok hastahanelik bişey...yani artık yok...

minik: demek artık yok,ya noldu anlatsana...ne demek artık...

süt: ya ben karışmasam,sana bişey anlatmadımı...

minik: süt!!!lütfen,tamam sakinim,ağlamıyorum da anlat artık...

süt: kapıyı öküz(diğer ev arkadaşlarıın adı olsun,cüsse olarakda kafa olarakda öküzdür kendisi) kırdı...

minik: !!!!

süt: gelince detayı kendi anlatsın...

minik: ....

Gelmasini baya bekledim,bu arada ne olmuş olabilir diye düşünüyordum,artık ağlamıyordum...Sadece bir an önce öğrenmek için sabırsızlanıyordum,öküze sövüyordum habire...

Dış kapı çarptı,kalbim yerinden çıkacak gibi oldu,süt gitmişti,evde tek başımaydım...Sonra kapı açıldı,koştum...Tabu karşımdaydı....Mosmor bir gözle!!!

Bayılacak gibi oldum...Koştum,sarıldım,öptüm,"neden,nasıl,neden,nasıl,öküzmü,ama neden nasıl..."tekrar tekrar sordum...Ama cevap veremedi bir süre...Sütün yüzünde gördüğüm o acınası bakış yine....İçim daraldı o an,kalbim sıkıştı,sustum kaldım...Yatağına oturdu sakince,bende yanına...Sonra....

tabu: dün sözümü bozdum...İçtim...

minik:eeee!!!!

tabu: dün ev baya kalabalıktı...

minik: ...

tabu: öküz büsürü kız toplamış eve,tabi erkek arkadaşlarıda vardı...

minik: kızlarınmı?

tabu: hayır,öküzün...

minik: kim bu kızlar ve erkekler?

tabu: bizim fakülteden değiller,tanımazsın...

minik: eeee!!!

tabu: kızın biri çok içmiş,tuvalete her yere kusmuş,kimse ilgilenmedi...

minik: eeeee????

tabu: ben bi bakıyım napıyo tuvalette dedim...ama bende sarhoşum...

O an yerimden fırladım,zangır zangır titriyordum,ağlamamak için alt dudağımı ısırmaya başladım...Beni yakaladı,oturtmaya çalıştı ve bir yandanda olayın devamını anlattı,ki ben asla duymak istemiyordum...

tabu:...ama bende sarhoştum,nasıl oldu bilmiyorum,öpüştük galiba,sonra odaya gitmişiz,kapıyı kilitlemişiz,net hiçbişey hatırlamıyorum...yemin ederim sarhoştum,çok sarhoştum,özür dilerim,ama bişey olmadı,sadece öpüştük,öyle olmalı,öküz kapıyı kırarcasına çalınca kendime geldim...

"öküz: bunu ona nasıl yaparsın???!!!çıkın dışarı....(kimi kayırıyordu acaba,o kimdi,benmi,o sürtükmü)demiş"kapıya fazla yüklenmiş ve kapı kırılmış...Sonrasında evde curcuna yaşanmış..Bildiklerim bu kadar,evde başka neler oldu bilmiyorum...

Ben dayanacak halde değildim,kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım...Gitmeme izin vermedi...Daha fazla duymak istemiyordum...Tek istediğim kendimi dışarı atmak ve nefes almaktı...

Devamında o sarhoş kafayla kızları eve götürmeye karar vermiş...O şehirde,o saatte değil sarhoşken,ayık kafa erkeklerin bile dışarı çıkmak için sağlam bir göte ihtiyaçları vardır,zira çoğu kişinin götü yemez...Ama bu yarı akıllı buna cesaret etmiş...İyilik abidesi ya,hala o sürtükleri düşünüyo...Yanında başka bir bebeyle yola düşmüşler...Yollarını birkaç serseri kesmiş,cüzdanlarını almak istemişler,vermemiş bunlar,sonra kızıda almak istemişler,arbede çıkmış...O kargaşada tabu kaşının üstüne sağlam bir kafa yemiş,yere düşmüş...Sonra ayağa kalkıp topuklamış...Gece boyunca karakolla hastahane arasında mekik dokumuş...Kaşına yedi dikiş atılmış...Gözü tamamen kapalıydı....

Sarmak istedi beni,bana sarılmak,vicdan azabını,gözünün sızısını benimle paylaşmak,yaralarını sarmamı istedi...Ya bende açılan yaralar....Gitmeme izin vermedi,o halde gidemezdimde....


minik:Beni yalnız bırak.....

tabu: hayır...

minik: beni yalnız bırak dedim!!!!

tabu: hayır yapamam,seni kaybedemem,sensiz devam edemem,seni seviyorum...vik vik vik...

Artık onu  duymuyordum....İçimde sayısız cinayetler işliyordum...


Bundan sonrası içimden : Bal....Nerdesin,sana ihtiyacım var...içim kanıyo,bu adam yine beni kırdı,parçaladı,bi daha sar beni...Bal...Nerdesin.....Sarılman lazım bana....beni hayatta tutman lazım....İçimdeki herşeyi ateşe verdi,kendimi yakıcam,...Bal nerdesin...


8 Kasım 2010 Pazartesi

Hastalıklı Aşk Üçgeni Vol-2

Yıl başına bir ay kala ben hazırlıklara başladım,ona kocaman bir kutu içinde birsürü hediye vermeyi düşünüyordum.Ancak maddi sıkıntım vardı,öyleki yurtta verilen yemek fişlerini bile onun harcıyordum,bir ay boyunca ona şeker-çikolata aldım o fişlerle...
Bir başka hediye aşkımızın maskotu kurbağa peluşu ve kurbağa resimçerçevesiydi.Tabiki içinde ikimizin olduğu bir resimle birlikte...

Bir başka hediyem kalp şeklindeki bir kartpostalın arkasına kendi yazdığım şiirdi...Yazıyı kalp şeklinde döndürerek minik minik saatlerce uğraşarak yazmıştım...(netde buna benzer bir resim bulamadım :( )

Bir diğeri öğrencievinin bütün kuytu köşelerine üzerinde  "seni seviyorum.." vb güzel sözler yazan onlarca yazıyı yerleştirmekti..Defterini kaldırdığında,kazağını değiştirmek istediğinde,o küçük kağıtları bulacaktı,hatta yatağının altına bile koymuştum....

Çocukça,salakça bir iki bişey daha vardı,onları direk geçtim...

Boğazlı bir kazak almıştım,çok pahalı değildi ama beni o ay baya sarsmıştı...1 veya 2 kez gördüm giydiğini,o da benim çenemi kapatmak için,meğer boğazlı sevmezmiş!Yaaa ilk verdiğimde denemedi bile,insan bi dener,bi aaa ooo yapar dimi...Yok,hiçbişey demedi,yapmadı....

Hafızam yanıltmıyorsa başka birşey yoktu kutuda,ama koli baya boş duruyordu...Yurttaki oda arkadaşlarımla birgece oturup kırmızı elişi kağıtlarıyla kalpler kesmeye başladık,onlarca belkide yüzlerce kalp kestik...Kutunun boş yerlerinide kalplerle doldurduk...

Ve koliyi güzelce paketledik...
Yıl başı gecesi ben ailemin yanına döndüm,o ev arkadaşlarının evde parti vereceğini,daha doğrusu bir kaç arkadaşlarını çağırıp evde olacaklarını,onlarla kalmak istediğini söyledi...Hiç hoşuma gitmedi,amakabul ettim...Nede olsa fazlası elimden gelmiyordu,ailesiyle ecde sıkılmasın diye ok dedim...Önce kızlarda olacağını öğrendim,sonra içkili bir parti olacağını öğrendim...Ama paşaya güvenimiz sonsuz ya çok sorun çıkartmadım...Son 6 ayda bir damla içki içmemişti,ben istemiyorum diye...Nasıl güvenmeyim...

O gece bi saatten sonra arayıp rahatsız etmek istemedim,sonkonuşmamızda millet yenigeliyordu...Herşey iyi,yolunda görünüyordu...

Sonra aradığımda ulaşamadım....

Gece yarısı yalan yalnış konuştukmu hatırlamıyorum...

Sonra yine ulaşamadım...

Sabah ulaşamadım...

Çıldırdım,...kesin birşey oldu,ona kötü birşey oldu diye düşündüm...Ev arkadaşlarından hiçbirinin telefonunu almadığım için kendime küfrettim yol boyunca...Alelacele okula döndüm...Yol boyu yazdım,çizdim,oynadım,ağladım...

Yurda uğramadan direk öğrenci evlerine gittim...Bendede anahtar vardı,direk daldım içeri...Tabu yoktu,ev arkadaşlarında biri vardı,ona "süt" diyelim...Tabunun kapısı kırıktı,ağzım açık bakakaldım,yalvardım süte,"nolur bana gerçeği söyle,o iyi mi?"...

Hastalıklı Aşk Üçgeni Vol-1

Yaklaşık 6 sene önceydi,üniversite üçüncü sınıfa tabuyla başladım,bütün tabularımı yıkarak...

Maddi,manevi her konuda yıkılmadık tabum kalmadı...Asla yapmam dediğim şeyleri yapmaya başladım...Tabu hayır diyemeyeceğim tek erkekti...Anlam yükü benim için çok ağırdı,o zamanlar onun içinde öyle olduğunu düşünüyordum...Ama değilmiş...Sıradan bir erkeğin,kafaladığı sıradan bir kızdan kopardığı kendi için belkide küçük ama kız için büyük tavizlerdi bunlar...Hastalık kısmı burda başlıyor aslında...

Bir kız düşünün....Dışadan bakıldığında mükemmel,kusursuz,tertemiz,saf denecek kadar iyi,güçlü,kırılmaz,kimse kırmaya cesaret edemez,kıyamazda kırmaya zaten,mükemmel ahlaklı,asla küfretmez,yalan söylemez,iyi bir evlat,iyi bir kardeş,iyi bir vatandaş....



Hepsinin tersiydim,mükemmel değildim (kimse değildir diye bıtbıtlanmayın,beni tanıyan herkes HALA öyle düşünür :D ),kirliydim,ahlaksızdım,ağzım bozuktu,gelmiş geçmiş en büyük yalancılardandım,iyi bir evlat değildim,iyi bir kardeş değildim (bunlarla ilgili sonra yazıcam),....

Sadece iyi bir sevgiliydim o dönemde,bide iyi bir öğrenciydim...

Herkesin olduğumu düşündüğü gibi iyi biri olabilirdim,ama hamurumda yoktu iyi olmak ve ben aşık olduğum adama yenildim...Onu kendime daha çok bağlayabilmek için,yularını sıkmama daha fazla izin versin diye,yalan söyledim,beni tanıyan herkesi ayakta uyuttum,ve ona zırhımı çıkardım....

Üçüncü sınıfa böyle başladık...Sürekli dipdibe geziyorduk,her fırsatta onun öğrenci evinde kalıyordum,böylece daha çok vakit geçirir olduk....okuldan sonra film izlemek,tıka basa yemek yemek,abur cuburun dibine vurmak adetimiz oldu,başka kimseyle görüşmüyorduk...Artık sadece ikimiz vardır...

Edepsiz dünyamızda başbaşaydık...Herşeyi yapmakta özgürdük...


Zaman hızlı geçiyordu...Artık tabudan en ufak bir şüphem kalmamıştı,hergün bir öncekinden daha yakındık birbirimize,çok başarılı,herşeyi çoook düzenli bir okul hayatımız vardı...Bunuda ikidebi belirmesem olmaz dimi :) olmaz,o dönem tabu dışında tek önem verdiğim şey okuldu,bir an önce bitirip gitmek istiyorudum,bir an önce evlenmek....

Yılbaşı yaklaşıyordu...Ben herzamanki gibi çok heycanlıydım...Tabu  için sınırlı bütçemle güzel sürprizler planlıyordum...

Onunda bana sürprizleri varmış meğer....

4 Kasım 2010 Perşembe

Büyük Aşkım "Tabu" Hakkında Bilgiler

Tabu...

Hani kimileri derler ya ilk görüşte aşk falan filan diye,benimkisi ilk duyuşta,ilk konuşmada aşktı...Konuşmaya gülmeye başladığında bu o dedim...

Biraz geri dönüp kendimden bahsetmeliyim..Şimdiye kadarki arkadaşlarıma bakarsak,bi tane normal kız-erkek yok,Hepsi benim tam tersime enerjisi yüksek,çok konuşan mutlu tipler...Amip gibi insanların hayat enerjilerne ortak oldum,kendi kendime yetemedim hiç...Tabu tanıştığım en geveze,en delidolu,en sempatik erkekti...Uzun boylu,eliyüzü düzgün denen tiplerden...Çirkin değil ama yakışıklıda denemez :P

Evet dedim...Hemen hergün buluşur,her seferinde daha çok birlikte vakit geçirir olduk...Masal gibi bir dünyada yaşıyordum sanki...

Mutluluğum çok sürmedi...Okullar kapanıp,biz eskisi kadar birlikte olamayınca terk edildim...Aldatıldım...Bi sürtük bana tercih edildi!!!

Oysa büsürü güzel hayalim vardı...
Kahroldum...
Mahvoldum...
Daha önce hiç böyle bir acı hissetmemiştim..
Onu geri istiyordum..Aldatılmış olduğumu idrak edemiyordum..Kuyruğu dik tutamıyordum..Tek istediğim onun geri dönmesiydi...Şimdi düşünüyorumda ne büyük aptallıkmış...Berbat bir yazdı benim için...Yemeden içmeden kesildim...Beni görenlerin endişeleneceği kadar zayıfladım...

Üni. açıldı ben daha kötü oldum,onu görmeye dayanamıyordum...Bana sen ceptesin,beni bekle,ben iki sürtükle yatıp kalkıp,biraz eğleneyim sonra gelir seninle evlenirim der gibi davranıyordu...Yani görüş alanımda başkalarıyla sevişiyordu...Bende dönüp bana baktı,bana gülümsedi diye mutlu olmaya çalışıyordum...

Acı dayanamayacağım boyuttaydı,hayattan elimi eteğimi çekmek üzereydim ki...Bal...Beni yeniden hayata bağladı...Ona sığındım...Korunaklı bir limandı...Sevdim...Sevdi...Sevgilim oldu...Ama uzaktan...Onunla evlenebilirdim,ki bunu hayal etmeye başlamıştık...Benden uzaklaşmaya başladı...Önünde uzun bir eğitim dönemi vardı,zorluydu,ciddi hayaller için çok erkendi,ve kıskanıyordu...Uzakta olmak onu endişendiriyordu...Sağlıklı değildi ilişkimiz...Ve o hiçbir açıklama yapmadan terk etti beni...Sessizce...

O zamanlar buna üzülmekten çok sinirlenmiştim...

Tabu,bal'ı hiç ciddiye almadı,onu bir rakip olarak görmedi..Hala ciddiye almaz :D Ama ben sevdim onu,hemde çok...

Zilli boş durmadı...Başka bir eşşeğin aklına karpuz kabuğunu kaçırmayı başladı...Adı...Hönkün kısası hnk olsun...Yakın arkadaşlarımdan biriydi...Tam evet demek üzereydimki,Tabu çıkageldi...Beni affet,sonsuza kadar seninim...vs.Artık yemiyorum bunları ama onu affettim...Ve o günden sonra hiç ayrılmadık...Ara ara çok ciddi kavgalarımız oldu,ama beni hiç bırakmadı...

6 sene önce bu noktadaydık...Şimdi ise benim ona olan sevgimden daha büyük bir sevgiyle bağlı bana...Peki ya ben....

6 sene öncesine geri gidelim...

2 Kasım 2010 Salı

Tek Gerçeğim "Bal" Hakkında Bilgiler

Blog yazmaya başladığımı unuttum!!Alışkın olmayınca böyle oluyor sanırı, falan filan bahane bahane işte...

Aslında yazmayı en zor yerde bırakmışım,bal bu hikayedeki anlatması en zor karakter...Ama bu zor ve sıkıcı kısımları bir an önce geçmek için sabırsızlanıyorum...

Bal....Aslında ona böyle hitap etmemi sevmez ama onu düşününce aklıma ilk bu geldi...Böyle başlamış oldum neticede ;)

Dış görünüş olarak;uzun boylu,ortalamanın üzerinde sayılabilecek kadar yakışıklı,zeki,espirili,sempatik,sevimli,herkesin yapmak isteyeceği ama yapamayacağı bir meslekte,ekonomik özgürlüğü süper :D mesleği dışında her halttan anlayacak bir genel kültüre sahip....vs daha yazacak büsürü şey vardır eminim,ama yazarken ben bile sıkıldım...yani kısaca çocuk mükemmel,her hatun kişi asılır buna...Ama bal seçicidir,onu baştan çıkartabilmeniz için sahip olmanız gereken özellikler şöyle;taş gibi bir vücud,keskin bir zeka,geniş bir espiri anlayışı,temiz olmak,mümkünse yazılım yapabilmek...vs onun kriterleride uzun,bunlar ilk aklıma gelenler...

Hani ben bunların kaçına sahibim?hiçbirinden yoksun değilim bin şükür ama istediği seviyedede değilim biliyorum :P yinede onu baştan çıkarabilecek erotizmaya sahip olduğum kesin...ya da her nedense bana bi şekilde zaafı var :D

Neysem,bal ile tanışmam nette oldu,mesafeli ama sıcak bir arkadaşlıktı bizimkisi...1. sınıftaydık ikimizde,dersler çok ağır değildi...Üni. boktan bi şehirdeydi,canım çok sıkılıyordu...Nette çok vakit geçirmeye başlamıştım...Bal'a hayrandım,yatıp kalkıp onu düşünüyordum..Zilli tam bana göre biri olduğunu,evlenmemizin harika olacağını söyleyip duruyordu...Hep böyle beynimi yıkadı üniversite boyunca...

O ara üniversitede üst sınıflardan bi çocuk benimle aşırı ilgilenmeye başladı,kızlar dedikoduya başladılar..."kesin senden hoşlanıyo minik,yoksa niye ilgilensin!!"dediler...Verdiler gazı bana,bende çocuktan hoşlanmaya başladım nasıl olduysa veee çocuktan önce ben açıldım ona...

Ahhh kafam,aptal kafam...Ne geliyosun 3-5 salak kızın gazına...Meğer adam nişanlıymış!!!Bana parmağındaki yüzüğü gösterdi!!!Bide sen benden iyilerini hak ediyosun nutuğu çekti!!!G.t oldum...Eeee ulan puşt ne yazıyosun bana onca ay...

Neyse,kalp kırıklığıyla ihmal ettiğim bal'a sarıldım tekrar...İlk kez yaralarımı sardı,beni toparladı...Onunla konuşmak dünyadaki en iyi ilaç...Ömrümün sonuna kadar yanımda olacağına söz verdi...Ve her düştüğümde kaldırmaya...Beni hep çok ama çok sevmeye...Sevilmeye değer olmaya...Hala bal'ın hayatımda ne manaya geldiğini kendime anlatamıyorum..Sadece arkadaş mı?Değil...O benim herşeyim...Her türlü kötülükten sığındığım tek limanım..

Hani deseler dünya batıyo,kaç kurtul...Yada peşinde birisi var canını alacak,saklan...Ben ona koşarım,onun koynuna saklanırım...Biliyorum beni bi tek o iyi yapabilir...Yüzümdeki bir çok tebessümün nedenidir o...

Sanal manal ama ömürlük bir birliktelik böyle başladı...

1.sınıfın sonlarına gelmiştikki...Tabu...Benden hoşlandığını zilliye söylemiş,Zilli ona benden bir randevu kopardı...Sanki 1.sınıf bitmeden bana bir sevgili yapmaya yemin etmiş sürtük!

Koca birhafta sonu tabu'yu kırmadan nasıl red ederim diye düşündüm...Bu konuda tecrübem olduğu söylenemez..Hatta sıfır..

Ders sonuydu,o yanıma geldi...Birlikte bahçede bi banka oturduk,konuşmama hiç fırsat vermedi,bir saat aralıksız konuştu..Sesi,kahkahası içime işledi..."İşte bu o!!" dedim ve aşık oldum...